BİRBİRİNDEN FARKLI İKİ KADIN

10 Ocak 2011 – 23:21 -

GARA HATUN (KARA FATMA)  –  FLORANCE  NİGHTİNGALE

Her ikisi de bağlı oldukları loplumun kaderlerini paylaşıyordu. Söz konusu olan birinci kadın dünya tarihine hemşireliğin kurucusu olarak geçmişti: Florance NİGHTİNGALE…1820-1910 yıllan arasında yaşayan Florance Nightingale, İngiltere’de zengin ve soylu bir ailenin kızı idi. Son derece sinir­li olmasına rağmen daha genç kızlık yıllarında insan sağlığına kendisini adadı. Hemşire olmak istediğinde anne ve babası kızlarına karşı geldi. Ama Nightingale hatıra defterine “Gece olunca kadınlar gün boyunca topladıkları sinirli enerji ile delireceklerini zannederler… Devamla “çılgın bir kuğu yumurtlamış kuğu ailesiyiz” diyordu. Dünyanın çok karışık olduğu bir zamanda Osmanlı “hasta adam” olarak görülüyor… Rusya’nın öncülüğünde   Osmanlı   topraklarını paylaşma planları hazırlanıyordu. Balkanlarda başlayan isyanlar giderek Boğazların Rusya’nın eline geçmesiyle sona erebilirdi. İşte bu ortamda 1853 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında savaş başladı. Fransa, İngiltere ve Sardunya Osmanlı’ya askeri yardımda bulundular. Savaş Kırım yarımadasında yoğunlaştı. Müttefik askeri güçler Kırım sahillerine çıkarma yaptı, istihkamlar hazırlandı. Yüz binlerce asker cephede savaşırken geriden de Avrupa’dan İstanbul’a askeri sevkıyat sürüyordu. Aslında savaşın bir başka boyutu da ‘dünyanın güçlü ülkeler arasında paylaşılması’ kapışmasının sahnelenmesi İdi. Özetle Rusya’nın ilerlemesini durdurmak… Osmanlı ülkesi üzerinde batılı ülkelerin İngiltere ve Fransa’nın çıkarlarını korumak gerekiyordu.Kasım 1854 içinde İngiliz ordusunda sağlık hizmetlerini yürütmek üzere yanında rahibeler olduğu halde Floransa NİGHTİNGALE İstanbul’a geldi. Dünyanın en büyük askeri kışlası sayılan Selimiye’ye yerleşti. Üsküdar semtinde bulunan askerlere, karantina dâhil temizlik ve tıbbı müda­hale yapılıyordu. Nİghtingale, yakın arkadaşlık ilişkileri içinde bulunduğu Savaş Bakanı Herbert Sidney ile işbirliği yapıyordu. İstemediği yöneticiler hakkında düzenlediği raporlar ile görevlerinin değiştirilmesini bile sağlıyordu. Çok sinirli idi. Kimse kendisine karşı koyacak cesareti bulamıyordu. İngiliz basınının haberleri ile ülkesinde meşhur insanlar arasına girdi. Sonrası 1860 yılında ilk hemşirelik okulunu açtı. Ölünceye kadar da hemşirelik mesleği üzerine çalışmalarını sürdürdü. Ünü bütün dünyaya yayıldı. Türkiye’de bile 1961 yılında açılan Hemşirelik Yüksek Okulu’na isminin verilmesi gerçekleşti.İngiltere onun konumunu bütün dünyada zirveye çıkarıyordu….Diğer kadın ise aslen Çukurova’da Anavarza kıyılarını kendilerine yurt tutmuş Bozdoğan aşiret beyi Kerimoğlu Hacı Osman Bey’in kızı asıl adı Asiye Hatun olan halk arasında “GARA HATUN” olarak bilinen Türkmen kadınıdır. Gara Hatun, genç kızlığında yaman kavga dövüş yapıyordu. Maraşlı Beyazıt beylerinden Kalender Paşa ile evlendi. Kocası yıllar Önce Filistin topraklarında Napolyon’u bile yenecek başarıyı göstermiş bir Türk kumandanı idi. GARA HATUN Hatun genç yaşında kocasını kaybetti. Memleketi Adana’ya döndü. Andırın’ın Kadirli sınırına yakın Kesim köyünde beylik konağını yaptırdı. Hırsızlara ve haydutlara karşı savaş bayrağı açtı. Köylüleri peşine topladı. Valiler İle dağlarda savaşlar yaptı. Bir ara yakalandı elleri zin­cirli bir halde yargılandı, cezaevinde bile yattı. 1854 yılı gelende Gara HATUN, yanında yüzlerce Andırınlı köylü askeri olduğu halde elinde sancağı, belinde kılıcı, yatağan adı verilen keskin silahı ile İstanbul’a geldi. Devleti’ni ve padişahı kur­tarmak üzere cihat yapmak için geldiğini açıklıyordu. Onun İstanbul’a gelişi, at üzerinde yürüyüşü dünya basınının ilgisini çekmiş, gravür tarzında resimlerinin yapılması gerçekleşmişti. Sonunda Osmanlı-Rus sınırında BABADAĞI yöresindeki savaşa katılmış, yaralanmış ve cephe gerisine alınmıştı. Devlet hizmetleri karşılığı madalya verildi. Sonra GARA HATUN, memleketi Adana’ya döndü, ömrünün son yıllarını Andırın dağlarında geçirdi ve öldü. Ölümü tarihi nedir, bilinmez… mezar taşı bile kayıptır.Tarihçi Cezmi YURTSEVER, 1980’li yıllarda 150 milyon belgenin bulunduğu Osmanlı Arşivinde GARA HATUN’un Kırım Harbine katılım belgelerini bulur, onun kahramanlığını yansıtan makaleler yazar. Özellikle Kadirli’de GARA HATUN’un torun­larının bulunduğu BOZDOĞAN Aşiretinden gelen insanlara yaşanmış hikâyesini anlatır. Onun hatırasına, tarihi misyonuna sahip çıkılmasını ister… Hayatları “Kırım Harbi” dolayısıyla İstanbul’da kesişen bu iki kadın Florans NİĞHTİNGALE ve Çukurovalı GARA HATUN tarihin gündeminde hep farklı gösterilmişlerdir. İngilizler kendi soylarından gelen bir kadını yüceltirken, GARA HATUN’un  doğduğu topraklarda bile ismi, adı-sanı çok fazla bilinmez.   Kaynak:Kadirli Dergisi


Kategori Bunları Biliyor musunuz? | BİRBİRİNDEN FARKLI İKİ KADIN için yorumlar kapalı

Bu yazı için yorumlar kapalıdır..