Türküler ve Yöresel Oyunlar

10 Ocak 2011 – 22:00 -

AŞIKLIK GELENEĞİ

Âşıklık geleneği, kültür varlığımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Âşıklık çağlar süren deneyimlerden geçerek biçimlenmiş, kendine özgü icra töresi, geleneğe dayalı yapısı, âşık olmak, âşıklığı sürdürmek için uyulması gereken kuralları olan bir gelenektir.Aşıklar bulundukları sosyal çevrenin kültürü ile yoğrulmuşlardır. Kendilerini var eden sosyal çevrenin dışına çıktıklarında gelenek tüm anlam ve önemini yitirir. Hangi sosyal sınıfa veya yöreye mensuplarsa oralardaki kahvehanelerde, meyhanelerde, hanlarda, kervansaraylarda, aşık kahvelerinde ve daha çok köy odalarında halka şiir okuyup deyiş söylerler.Aşıklar, bulundukları toplumun tüm sosyal olaylarını dile getiren ve tarihe not düşen sanatçılardır. Âşıklık geleneği, kültür varlığımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.Âşıklar  sazlı (telden), sazsız (dilden), doğaçlama yoluyla, kalemle (yazarak) veya birkaç özelliği birden taşıyarak bu kültürü devam ettirirler.Aşıkları genel olarak iki grupta toplayabiliriz: Gezginci aşıklar ve yerel aşıklar.Gezginci aşıklar yılın her mevsiminde köy köy kasaba kasaba dolaşarak sanat yaparlar. Yerel aşıklar ise yalnızca bulundukları yörede bu sanatı icra ederler.

 ATIŞMA

Halk edebiyatında âşıkların karşılıklı şiir söylemesidir. Deyişme de denir. En az iki âşık kendi kendilerine ya da bilirkişiler ve dinleyiciler karşısında belli kurallar çerçevesinde şiir yarışı yaparlar. Birbirlerini denerler, ustalıklarıyla öne çıkmaya çalışırlar. Atışma  şu sırayla yapılır: Merhabalaşma, giriş bölümüdür. Âşıklar, birbirlerini ve dinleyicileri “Hoşgeldiniz”, “Sefa geldiniz”, “Merhaba” gibi sözcüklerle rediflerine bağlanan kafiyelerle dörtlükler kurarak selamlar. İkinci bölümde âşıklar kendi ustalarının şiirlerinden örnekler söyler.Tekerleme bölümü denilen üçüncü bölüm asıl deyişme bölümüdür. Ev sahibi ya da yaşlı bir kişi düz ya da geniş ayakla deyişmeyi açar. Âşıklar konu ve bend sınırlaması olmaksızın verilen oyun üzerinden deyişmeye başlar. Âşıklar asıl ustalıklarını ve sanatçılıklarını burada göstermeye çalışır. İlk ayak bitince diğer âşık yeni bir ayak açar. Deyişme karşılıklı soru-yanıt şekline döner. Âşıklar böylece birbirlerinin bilgi ve sanatlarını ölçer. Bir şekilde karşısındakini söz söylemez hale getiren aşık kazanır.

BOZLAK             

Bozlak, feryad etmek çığlık atmak anlamındadır. Bozlaklar insan feryadını, çığlığını andıran müzikal haykırışlardır. Orta Anadolu’da yaygın olmakla birlikte orta toroslarda Maraş, Antep, illerinde de söylenir.Bozlak birçok bölgede görülmekle birlikte, özellikle İç Anadolu ve Güney Anadolu’da, Toroslar’da yaygın olan Avşar ve Türkmen oymaklarına ait bir uzun hava türüdür. Bozlak adlandırmasına dayalı ezgiler, Türk Halk Müziğinin en yaygın uzun hava türlerinden birisi olarak önem taşır.Dağ ve Oymak havalarının karakterestik bir türü olan bozlak, çoğunlukla bir erkek tarafından söylenir.Konularını, yöresel ve çeşitli toplumsal olaylarla ilgili konular oluşturur. En önemli özelliklerimizden olan yiğitlik ve kahramanlık bu konuların başında gelmektedir.  Bozlaklar  çalgı   eşliği olmaksızın söylendiği gibi cura ve bağlama eşliğinde de söylenir.


Kategori Türküler-Yöresel Oyunlar | Yorum yok »

Bu yazı için yorumlar kapalıdır..